Sosyal Sorumluluk
Türk Eğitim Derneği; 31 Ocak 1928’de Cumhuriyetimizin eğitim alanındaki ilk sivil toplum kuruluşu olarak, Atamızın önderliğinde Birinci Büyük Millet Meclisinin toplandığı binada hayat buldu. Yeterli maddi olanağa sahip olmayan başarılı çocukların eğitimlerini destekleyen TED; eğitim alanında sivil inisiyatifin etkinleştirilmesini, okul öncesinden yüksek öğretime kadar tüm boyutlarda yaptığı eğitim çalışmalarını ülke çapında ve uluslararası düzeyde sürdürmeyi, uygarlık değerlerini koruma ve geliştirme çabasında etkin rol oynamayı hedefleyen çağdaş ve ilerici bir vizyona sahiptir. Derneğin ilk tüzüğünde yer alan “Cemiyet, siyasi hiçbir gaye gütmeyip, sadece memleket gençliğinin tahsil ve terbiyesine yardım ile iştigal eyler.” olarak ifade edilen temel amaç, bugün de geçerliliğini koruyor. Türk Eğitim Derneği, dün de bugün de bu ilkeye sadık kalarak çalışmalarını yürütüyor.
55 yıl önce 205 iş insanı, öğretim üyesi ve entelektüel, eğitimin yaygınlaşması amacıyla merhum Vehbi Koç'un önderliğinde bir araya geldi. 1967 Türkiye’sinin şartlarında birçok kişi için hayal bile edilemeyecek bir seferberlikle okumak isteyen gençlere destek olmak için
Türk Eğitim Vakfı’nı kurdular.
Onlar vasıflı insan gücünün bu ülkeyi kalkındıracağını, bu gücün de ancak eğitimle sağlanabileceğini biliyordu. Bu yürekli ordu, Türk Eğitim Vakfı’nı dayanışma ruhu ile hayata geçirdi.
Kurucular, o gün, gönlü yüce halkımıza aşağıdaki çağrıyı yapmışlardır.
-
"Bizler, ülkemizde eğitim görmek isteyen fakat buna maddi gücü yetmeyen ve bu alanda her türlü ilgi ve yardım görmeye değer gençlerimizin okuyabilmesini,
-
Sosyal adaletin gerçekleşmesini sağlayacak tedbirlerin başında gelen fırsat eşitliğinin sağlanması için eğitim imkanlarının her gence eşit haklarla açık olabilmesini,
-
Yurdumuzda anayasal açıdan bir devlet görevi sayılan parasız ve mecburi ilköğretimin dahi cumhuriyetten bu yana bunca çabalara rağmen çözümlenmemiş olmasını ve halen okuma çağındaki çocukların beşte ikisinin okuma imkanının olmamasını,
-
Orta ve yüksek öğretimin sadece ve yalnız başına devlet hizmeti olmamasına rağmen özel şartlarımızın ve gerçeklerimizin eğitim ünitesini öteden beri cumhuriyet hükümetlerinin omzuna yüklediğini,
-
Bu sebeplerle devletin gittikçe daha ağır ve kesif hale gelen işlerinin bazı konularda paylaşılmasının, ona yardımcı olmaya çalışılmasının ve sorumluluk alınmasının iş adamlarına, aydınlara ve halkımıza düşen kaçınılmaz bir yurt ödevi olduğunu dikkate alarak ve bu düşüncelerle bir eğitim hareketi açmanın gerekliliğine inanarak,
-
Gerek bu hareketin devamlılığını gerekse gelir kaynaklarının sağlamlığını güven altına almak için bu vakfı kurmuş bulunuyoruz."